Vakfımız kurucu başkanı Sayın Hasan Gümüş, geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Heilbron kentinde bulunan bir derneğin davetlisi olarak Almanya’ya gitti. Burada bulunduğu süre zarfında birçok programa katılıp çeşitli seminerler, konferanslar veren hocamızla Almanya izlenimleri üzerine konuştuk.
Almanya’daki Müslümanların sorunları, çözüm yolları, konferans ve programlardan görüntülere söyleşimiz içerisinde ulaşabilirsiniz.
SORU: Muhterem Hocam, yoğun bir tempoda faaliyet gösteriyorsunuz. Gerek Edirne’de gerekse çevre il ve ilçelerde bir takım programlarınızın olduğunu biliyoruz. Yakın zamanda da bir yurt dışı seyahatiniz oldu ve Almanya’ya gittiniz. Bu seyahatinizle ilgili izlenimlerinizi lütfederseniz bize anlatabilir misiniz? Bu seyahatinizde hangi şehirleri ziyaret ettiniz ve hangi programlarda bulundunuz?
CEVAP: Yaratıcı, evreni hareket halinde yaratmış. Evrende her şey hareket ediyor. İnsanlar için de; yeryüzünü dolaşın diye emretmiş. Hicret etmeyen, seyahat etmeyen Peygamber yoktur. Su hareket ederse temizlenir, durağan su kokuşur. Kişiler, gruplar, milletler, devletler, medeniyetler kendilerine hedefler koymazsa iç işleriyle uğraşırlar. Kişi de vesvese, toplumlar da statüko oluşur. Bizde iki günü eşit olan ziyandadır anlayışı vardır, olmalıdır.
Evet Almanya’nın Heilbron kentinde faaliyet gösteren bir hanım derneğinin davetlisi olarak gittim. 10 gün kadar kaldım, İrili ufaklı 13-14 kadar programa katıldım. Çevre yerleşim bölgelerinde kısa süreli gezilerim oldu.
SORU: Müslüman-Türk kardeşlerimizin oradaki faaliyetleri ve durumları hakkında bilgi verebilir misiniz?
CEVAP: Kardeşlerimiz ekonomik ve kültürel bakımdan ayakta durmanın mücadelesini veriyorlar. Geçim dertlerini çözmeye çalışıyorlar. İnançlarını, dillerini kaybetmemeye çalışıyorlar. Çocuklarını kendi değerlerimizle yetiştirmeye çalışıyorlar. Dernekler kuruyorlar, Camiiler, kurslar açıyorlar.
SORU: Almanya’daki İslami hayata dair gözlemleriniz nelerdir?
CEVAP: Avrupa’ya ilk gidenlerin işi daha kolaydı, bekar gidiyorlardı. Kendilerini kolladılarsa, biraz da birikim yaptılarsa sorun çözülüyordu. Ama şimdi işler değişik, eşler ve çocuklar da orada, bir ayakları Türkiye’de bir ayakları Avrupa’da, çocuklarının eğitimleri var. Din ve dil eğitimiyle ilgili sorunları var.
SORU: Almanya’daki Müslümanların problemleri nelerdir? Çözüm yolları neler olabilir?
CEVAP: Kardeşlerimizin belki de geneli, çocuklarının din ve dil eğitimiyle ilgili şikâyetlerinin hemen yanında bir şikâyetleri daha var. Ekonomik olarak yanlış yönlendirmeler ve suiistimaller, yaptıkları ortaklıklarda holdinglerin kendilerini aldattıklarını ifade ediyorlar.
SORU: Yurt dışında yaşayan Müslüman-Türk kardeşlerimizin yaşadıkları sorunları giderme noktasında Türkiye’de yaşayan bizlere düşen görevler nelerdir?
CEVAP: Avrupa’da acilen yeni bir anlayışın geliştirilmesi kaçınılmazdır. Oradaki kardeşlerimiz bundan böyle oralıdırlar. Öyleyse sorunları da orada çözülmelidir, taşıma su ile değirmen dönmez. Oradaki ekonomik, sosyal şartlar göz önünde bulundurularak yeni bir İslami hayat tarzı, yeni bir hayat anlayışı geliştirilmelidir.
Şüphesiz bu konuda ülkemizin rehberliğine ihtiyaçları vardır. Ancak rehberlik yapacak ilim, irfan sahiplerinin çok donanımlı, hasbi, dinamik kişiler olması gerekir. Oraya bir şeyler almak için değil vermek için gitmelidir. Aile sorunlarına kadar eğilecek, babalara, analara, çocuklara, gençlere Peygamberi bir şefkat ve merhametle eğilecek, kızmayacak, gücenmeyecek, kucaklayacak, gönlü, kesesi, sofrası açık kişilere oralarda çok ihtiyaç var. Yaz tatillerinde gençlerin, ailelerin, çocukların ülkemizde rehabilite edilmesinin de yararı çoktur. Biz de kurum olarak bu alanlar da imkânlarımız ölçüsünde kardeşlerimizin hizmetindeyiz.