Korkmaniza Gerek Yok !

Korkmaniza Gerek Yok !

Malum ülkemizin gündeminde referandum var.  Televizyon kanallarında ateşli tartışmalar, gazetelerde hararetli köşe yazıları var. Ha bire konuşuluyor, ha bire yazılıyor. Referandum önemli bir mesele, önemli bir gündem. Tabiî ki çokça konuşulmalı ve çokça yazılmalı.

Ama bazı zevatı dinledikçe ve okudukça doğrusu ne diyeceğimi şaşırıyorum. Akıl tutulması mı demeli yoksa inadına tarafgirlik mi demeli bilemiyorum.

Korkmaniza Gerek Yok !

Karakteri Nankör Olanlar

                                    

 Ne zaman evimin ihtiyaçlarını karşılamak için bir markette alacaklarımı tercih etmeye çalışsam, gözlerimin önünde hep İsrail askerlerinin bir duvarın kenarına saklanmaya çalışan baba-oğlu katledişi canlanır.  

  Yıllardan beri hep aynı görüntüleri ekranlarda nefretle izliyoruz. Silahların dipçikleriyle ve postallarla Filistinli kardeşlerimizin kafalarına vurulması, taşlarla ellerinin kırılması her zaman kalplerimizde acı olarak duruyor. İnternet sitelerinde dolaşan Filistin halkına uygulanan iğrenç zulüm görüntülerine bakmak ise yürek istiyor.

Korkmaniza Gerek Yok !

Ahlaksizlik Fazilet Mi Oldu ?

Nu’man İbn-i Beşir (r.a) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmezler. Her kim bu şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, şerefini de korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere yönelirse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah’ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa, cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir.(Buhari, İman 39, Büyû’ 2; Müslim, Müsâkat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû’ 3, (3329, 3330); Tirmizi, Büyü 1, (1205); Nesai, Büyü 2, (7, 241)).

Korkmaniza Gerek Yok !

Nice Insanlar Gördüm

Mevlana Hazretlerinin çok manidar bir sözü vardır. “Ne elbiseler gördüm içinde insan yok, nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok” İnsan olmak, insanlarla olmak, içi ile dışı ile insan kisvesinde bulunmak bir insan için en önemli meziyet olsa gerek.
Kendilerine derdi dert edinmiş, muhabbeti taç edinmiş, ilmi rehber edinmiş, dilleri tatlı, gözlerinin içi gülen samimi insanlarla beraber oldunuz mu hiç?
Geçen hafta sonunu böyle bir grupla geçirdim. Ayrı ayrı şehirlerden gelmiş meslekleri, simaları, zevkleri farklı ama yüreklerinde aynı sevdayı, gönüllerinde aynı sızıyı taşıyan yüzlerce kardeşimle beraber oldum. Ülkenin her bir bölgesinden, hatta Avrupa’dan gelen bu serdengeçti insanlar ayrı havayı teneffüs etseler de aynı gülistanda derlenmiş gibiydiler.

Yeniden Inanmak

 

       Yıllar önce Rasim Özdenören’in bir kitabını okumuştum. Kitabın ismini kendime bugün başlık olarak seçtim.”Yeniden İnanmak”. Rahmetli Cahit Zarifoğlu O’nu “yedi güzel insan”dan biri olarak göstermişti.  Rasim Bey gerçek bir güzel insan. Güzel insan olarak şekillendiği bahçede, kırk kusur yıldır güzellik tohumları saçmaya devam ediyor.  
 

Kefen Örtmeyecek Mi?

       İlk evlendiğim günlerde eşimle çarşı içinde bir gezintiye çıkmıştık. Yaya geçidinden yolun karşısına geçerken, yolun ortasında atmış-yetmiş yaşlarında bir kadınla karşılaştık. Elinde bastonu yavaş yavaş ilerliyordu. Eşimle beni görünce birden bakışları sertleşti ve Allah belanızı versin dedi. Teyzem benim sakallı, hanımın örtülü olmasını hazmedememiş olmalı ki bize bela okudu. Hanım bana, ben hanıma baktım, karşılıklı “Allah ıslah etsin“ dedik yürüdük.